Enflasyonda Giyim ve Ayakkabı Sürprizi: Sektörde Beklenmedik Düşüş ve Gelecek Beklentileri
- Izel Fenerci
- 9 Ağu
- 2 dakikada okunur
Temmuz ayında açıklanan enflasyon verileri, giyim ve ayakkabı sektöründe beklenmedik bir tablo ortaya koydu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, yıllık enflasyon yüzde 35,05’ten yüzde 33,52’ye gerilerken, aylık enflasyon yüzde 2,06 ile beklentilerin (yüzde 2,4) altında kaldı. Ancak asıl dikkat çeken gelişme, giyim ve ayakkabı grubundaki yaklaşık yüzde 6’lık sert düşüş oldu. Bu oran, manşet enflasyonu 0,36 puan aşağı çekti.
Şimşek: “Enflasyon 44 Ayın En Düşük Seviyesinde”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Dezenflasyon süreci hedeflerimiz doğrultusunda ilerlemektedir” dedi. Şimşek, temmuz ayında yıllık enflasyonun son 44 ayın en düşük seviyesine indiğini belirterek, aylık enflasyondaki düşüşün yatırım ortamını iyileştireceğini ve fiyat istikrarı programının kararlılıkla sürdürüleceğini vurguladı.
Piyasalarda İyimserlik ve Faiz İndirimi Beklentisi
Uzmanlar, dezenflasyon sürecine dair piyasalarda artan iyimserliğe dikkat çekiyor. Yıllık enflasyondaki düşüş trendi sürdüğü sürece Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine devam etmesi bekleniyor. 11 Eylül’de yapılacak Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizinin yüzde 43’ten yüzde 40’a çekileceği tahmin ediliyor. Yıl sonu politika faizi beklentisi ise yüzde 35 seviyesinde.
Giyim ve Ayakkabıdaki Düşüşün Nedenleri
İş Portföy Baş Ekonomisti Hande Şekerci, temmuzdaki beklentilerden farklılaşmanın, giyim ve ayakkabı grubundaki düşüşten kaynaklandığını belirterek, “Giyim ve ayakkabıda kendilerinin yüzde 3 civarı daha sınırlı bir düşüş öngördüklerini” ifade etti. Şekerci, bu oranın üzerinde gerçekleşen düşüşün “zayıflayan taleple ilişkilendirilebileceğini” ve temmuz ayında geçmiş yıllar ortalamasının üzerinde bir gerileme yaşandığını söyledi.
Gedik Yatırım Baş Ekonomisti Serkan Gönençler ise giyim enflasyonunun eksi yüzde 6’ya gerilemesinin altını çizerek, “Giyim kalemindeki farklılaşma her veri sonrası daha da artıyor” dedi.
Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hakan Kara ise TÜİK’in ölçtüğü giyim fiyatlarının, İTO, Kıbrıs, perakende fiyat deflatörü ve online ölçülen göstergelerin yarısından bile düşük kaldığını belirtti. Kara, “Bu konuyu sanırım 4-5 senedir yazıyorum ama kamuoyunda geniş kitlelerde daha yeni yer buluyor” dedi ve TÜİK verilerindeki bu farklılığın, enflasyon ölçümüne duyulan güveni zayıflattığını vurguladı.
Sektörel Etkiler ve Gelecek Beklentileri
Giyim ve ayakkabı perakende sektöründe bu düşüşün ardında, zayıflayan iç talep, sezon indirimlerinin beklenenden fazla yapılması ve stok eritme politikalarının etkili olduğu belirtiliyor. Perakende zincirleri, artan maliyet baskısına rağmen rekabet nedeniyle fiyatları baskılamaya yönelirken, bu durum TÜİK verilerine de yansıdı.
Uzmanlar, sonbahar-kış sezonunda fiyatların yeniden yükselebileceğini ancak talep tarafında toparlanmanın yavaş olacağını öngörüyor. Yurt dışı pazarlarda ise döviz kurlarındaki artışın ihracatçı firmalara avantaj sağlayabileceği, ancak iç piyasadaki zayıflığın devam etmesi halinde kârlılık üzerinde baskı oluşabileceği ifade ediliyor.
Sektör temsilcileri, 2025’in ikinci yarısında talepte kısmi bir toparlanma beklense de, tüketici güven endeksindeki yükselişin kalıcı hale gelmesinin fiyat politikaları açısından kritik olacağı görüşünde. Yıl sonuna doğru yeni sezon fiyatlarının enflasyonun seyrine bağlı olarak belirleneceği, zam oranlarının ise genel ekonomik iklimden doğrudan etkileneceği belirtiliyor.








Yorumlar